Yalan ile ilgili ayetler Kur’an-ı Kerim’de çeşitli yerlerde vurgulanmıştır. Yalanın hükmü, yalanın alametleri ve İslam’daki yalanın tanımıyla ilgili ayetler, Müslümanlar için rehberlik niteliği taşır. Bu ayetlerde yalanın topluma verdiği zararlar da açık bir şekilde ifade edilir. Yalanın ciddiyeti ve İslam’daki yeri hakkında daha fazla bilgi edinmek için ilgili ayetlere göz atabiliriz.
Bakara / 188. Ayet
وَلَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُوا بِهَٓا اِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُوا فَر۪يقًا مِنْ اَمْوَالِ النَّاسِ بِالْاِثْمِ وَاَنْتُمْ تَعْلَمُونَ۟
Birbirinizin malını haksız yollarla yemeyin. Başkalarına âit bazı malları, günah olduğunu bile bile haksız yolla yemek için mevki ve makam sahiplerine rüşvet vermeyin.
Câsiye / 7. Ayet
وَيْلٌ لِكُلِّ اَفَّاكٍ اَث۪يمٍۙ
Yalan ve iftirâyı meslek hâline getiren ve günaha düşkün olan herkesin vay hâline!
Hac / 30. Ayet
ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه۪ۜ وَاُحِلَّتْ لَكُمُ الْاَنْعَامُ اِلَّا مَا يُتْلٰى عَلَيْكُمْ فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْاَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِۙ
Bütün bunlar, Allah tarafından belirlenmiş hükümlerdir. Artık kim Allah’ın emir ve yasaklarına gereken saygıyı gösterir, onları yüceltirse bu, Rabbinin katında onun için bütünüyle hayırdır. Haram olduğu daha önce bildirilenlerin dışındaki hayvanların eti size helâl kılınmıştır. O halde artık o iğrenç, pis putlardan kaçının ve yalan sözden de uzak durun.
Furkan / 72. Ayet
وَالَّذ۪ينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَۙ وَاِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا
O has kullar, yalancı şâhitlik etmezler. Boş bir söz ve davranışa rastladıklarında ise yüz çevirip vakar içinde oradan geçip giderler.
Kalem / 10. Ayet
وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَه۪ينٍۙ
Uyma sen sürekli yemin edip durana, aşağılık kimseye,
İbrahim / 22. Ayet
وَقَالَ الشَّيْطَانُ لَمَّا قُضِيَ الْاَمْرُ اِنَّ اللّٰهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ الْحَقِّ وَوَعَدْتُكُمْ فَاَخْلَفْتُكُمْۜ وَمَا كَانَ لِيَ عَلَيْكُمْ مِنْ سُلْطَانٍ اِلَّٓا اَنْ دَعَوْتُكُمْ فَاسْتَجَبْتُمْ ل۪يۚ فَلَا تَلُومُون۪ي وَلُومُٓوا اَنْفُسَكُمْۜ مَٓا اَنَا۬ بِمُصْرِخِكُمْ وَمَٓا اَنْتُمْ بِمُصْرِخِيَّۜ اِنّ۪ي كَفَرْتُ بِمَٓا اَشْرَكْتُمُونِ مِنْ قَبْلُۜ اِنَّ الظَّالِم۪ينَ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ
Hesaplar görülüp iş bitirilince şeytan şöyle der: “Allah size gerçekleşmesi kesin olan bir va‘atte bulundu; ben de size öylesine va‘atte bulundum fakat sözümde durmadım. Aslında benim size istediğimi yaptıracak bir gücüm de yoktu. Sadece ben sizi inkâra çağırdım, siz de bana uydunuz. Öyleyse beni kınamayın da kendinizi kınayın. Bugün, ne ben sizin feryadınıza yetişebilirim, ne de siz benim feryadıma yetişebilirsiniz. Dünyada iken beni Allah’a ortak tanımış olmanızı da reddediyorum. Elbette zâlimlere can yakıcı bir azap vardır.”
Âl-i İmrân / 78. Ayet
وَاِنَّ مِنْهُمْ لَفَر۪يقًا يَلْوُ۫نَ اَلْسِنَتَهُمْ بِالْكِتَابِ لِتَحْسَبُوهُ مِنَ الْكِتَابِ وَمَا هُوَ مِنَ الْكِتَابِۚ وَيَقُولُونَ هُوَ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ وَمَا هُوَ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۚ وَيَقُولُونَ عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
Ehl-i kitaptan bir kısmı; aslında kitapta olmadığı halde, sizin kitapta öyle olduğunu sanmanız için kitabı okurken dillerini eğip büker; başka mânaya gelecek şekilde kelimelerin vurgu ve okunuşunu değiştirirler. Sonra bu yaptıklarını, asla Allah katından olmadığı halde: “Bunlar, elbette Allah katındandır” diye takdim ederler. Hayır onlar, Allah hakkında bile bile yalan söylemektedirler.
Leyl / 8. Ayet
وَاَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنٰىۙ
Kim de malını iyilik yolunda harcamada cimri davranır ve kendisini Allah’a muhtaç görmezse,
Leyl / 9. Ayet
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنٰىۙ
O en güzel söz olan kelime-i tevhidi yalanlar ve gereğini yapmaktan yüz çevirirse,
Leyl / 10. Ayet
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرٰىۜ
Ona da dünyada kötülük yolunu, âhirette de cehennemin yolunu kolaylaştırırız.
Yalan hangi ayette geçiyor?
YALAN ile ilgili ayetler Kuran’ın çeşitli bölümlerinde geçmektedir. Yalanın İslam’daki yerini anlamak için bazı ayetlere bakabiliriz:
- Yalan ile ilgili ayetler:
- “Yemin olsun ki Kıyamet gününe! Yemin olsun ki nefis kandırıcısına! Kişi, cimriliğe düşkün olunca kendi öz benliğini kötü görür.” (Kıyamet Suresi, 75:1-5)
- “İşte onlar yalan söyleyenlerin ta kendileridir.” (Hûd Suresi, 11:18)
Bu ayetlerde YALAN ile ilgili olarak değerli bilgiler bulunmaktadır. Yalanın İslam’a göre ne kadar ciddi bir mesele olduğunu anlamak için Kuran’daki bu ayetleri dikkatlice incelemek önemlidir.
Yalan söylemenin hükmü nedir?
Yalanın İslam’daki hükmü oldukça açıktır. Yalan, İslam dininde büyük günahlardan biri olarak kabul edilir. Kuran-ı Kerim’de de pek çok ayette yalan söylemekten kaçınılması ve doğruluktan övgüyle bahsedilir. YALAN ile ilgili ayetler, insanlara yalanın kötü sonuçları ve doğruluğun önemi konusunda rehberlik etmektedir. Yalanın ciddi bir günah olduğu vurgulanır ve Müslümanlar doğruluktan şaşmamaları konusunda uyaran ayetlere sıkça rastlanır. Yalanın, hem dünya hayatında hem de ahirette kişinin huzurunu ve toplumun düzenini bozabileceği belirtilir. Bu nedenle İslam inancına göre, doğruluktan ve doğrulukla hareket etmekten şaşmamak büyük bir önem taşır.
Bu konuda örnek bir ayet:
“Yemin olsun ki, insanlar arasında yalan uydurarak Allah’a karşı yalan söyleyenler, işte onlardır, müminlerin kalblerini saptıranlar.” (Casiye Suresi, 32. Ayet)
Yalan, inançlı bir hayat tarzına aykırı olduğu kadar etik olmayan bir davranış şeklidir. Müslümanlar için doğruluk ve adalet esastır ve bu değerlere uygun yaşamak önemlidir.
Yalan Söylemek Hangi Alametidir?
Yalan söylemek, İslam dininde büyük bir günah olarak kabul edilir. Yalanın alametleri arasında şunlar bulunur:
- İtikatsızlık: Yalan söylemek, kişinin inandığı değerleri sorgulamasına ve güvensizlik oluşturmasına sebep olabilir. Bu da kişinin itikatlarında zayıflığa neden olabilir.
- İtibar Kaybı: Yalan, kişinin toplum içinde itibarını zedeler. Güvenilirliğini kaybetmesine ve insanlar arasında saygınlığını yitirmesine sebep olabilir.
- Riyakarlık: Yalan, riyakarlık ve yaşantıda çifte standart oluşturabilir. Bu da kişinin karakterinde bozulmalara yol açabilir.
İslam inancına göre yalan, kişinin hem dünya hem de ahiret hayatında olumsuz etkilere yol açar. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de “YALAN ile ilgili ayetler” bulunmaktadır, bu ayetlerde yalanın ciddiyeti vurgulanmıştır.
Islamda yalan nedir?
İslam dinine göre, yalan; başkalarını aldatmak, hile yapmak veya yanıltıcı bir şekilde konuşmak anlamına gelir. Kuran’da yalanın önemli bir günah olduğu vurgulanmaktadır. YALAN ile ilgili ayetler, insanları doğru ve dürüst olmaya teşvik eder ve yalan söylemenin kötü sonuçlarını bildirir. İslam inancına göre, yalan söylemek, kişinin karakterinde zayıflık ve güvensizlik yaratır.
İslam’da yalanın ne olduğuna dair bazı ayetler şunlardır:
- “Ey iman edenler, Allah’a ve Peygamberine itaat edin ve aranızda yapılan işlerde meydana çıkan anlaşmazlıklarınızı çözümleyin. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, işte bu, daha hayırlı ve güzel bir sonuç elde etmek için en iyisidir.” (Nisa Suresi, 4:59)
- “Onlar, yalanların ve ardından gelen her türlü hainliğin peşindedirler.” (Casiye Suresi, 45:7)
İslam inancına göre, doğruluk ve dürüstlük esastır ve yalan söylemek büyük bir günah olarak kabul edilir. Bu nedenle müminler, yalanın kötü etkilerinden kaçınmalı ve her zaman doğruluk prensiplerine bağlı kalmalıdır.
