peygamberimizin yaptığı dualar…İnsanın en büyük ihtiyacı Rabbine olan muhtaçlığıdır. Dua, bir kişinin Yüce Allah’a bilinçli bir şekilde yalvarması ve çeşitli isteklerde bulunması anlamına gelir. İslam toplumunun lideri ve tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed’in (SAV), sahabilerine dua etmeyi önemsediği bilinmektedir. Peygamberimizin (SAV) sıkça yaptığı 10 duayı sizler için derledik.
Peygamberimizin_dilinden_Dualar
Enes b. Mâlik’in rivâyetine göre (RA) Hz. Peygamber (SAV) şu duayı söylerdi: “Allahım, âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan ve çok ihtiyarlığın çökkünlüğünden sana sığınırım. Kezâ ben kabir azabından da sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnelerinden de sana sığınırım!” (Buhârî, Daavât 38 – Tirmizî, Daavât 76)
Ebu Hureyre’den (RA) rivâyet edildiğine göre; Resulullah (SAV) şöyle dua ederdi: “Allah’ım, dört şeyden sana sığınırım: menfaat sağlamayan ilimden, (Allah’tan) korkmayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul olmayan duâdan sana sığınırım.” (Müslim, Zikir 18 – Nesâî, İstiâze 2)
Ebu Hureyre (RA) buyurdu: “Resulullah (SAV) belânın meşakkatinden, şakanın erişmesinden, kazanın kötüsünden, düşmanların sevinmesinden Allah’a sığınır idi.” (Buhârî, Daavât 27)
Ebu Hureyre’den (RA) rivâyet edildiğine göre; Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: “Kim Allah Subhânehu’ya dua etmez (O’ndan dilekte bulunmaz) ise Allah o kimseye gazap eder.” (Tirmizî, Daavât 3 – İbn-i Mâce, Duâ 1)
Resulullah (SAV) şöyle dua ederdi: “Ey kalpleri yönlendiren Allah’ım! Kalplerimizi Sana itaate yönelt!” (Müslim, Kader 17)
Hz. Ali (RA) rivayet etti: Resulullah (SAV) bana “Allah’ım! Beni doğru yola ilet ve o yolda başarılı kıl de!” buyurdu. (Müslüm, Zikir 78)
İbn Ömer (RA) rivayet etti: Resulullah sıklıkla “Allah’ım! Beni bağışla ve tövbemi kabul eyle. Çünkü Sen tövbeleri çok kabul eden ve çok merhamet edensin.” diye dua ederdi. (Ebû Davud, Vitr 26 – Tirmizi, Deavât 39)
Cabir (RA) rivayet etti: “Herhangi bir kimse Allah’a dua ederse, günah için veya akraba ile münasebeti kesmek için dua etmedikçe Allah ona dilediğini verir veya onun (dilediği) kadar bir kötülüğü ondan önler.” (Tirmizî, Daavât 8)
Zübeyr b. El Avvam (RA) rivayet etti: “Kulun varmış olduğu hiçbir sabah yoktur ki, bir münâdî, “Melik ve Kuddûs’u tesbih (tenzih) ediniz!” diye çağırmasın. (Tirmizî, Daavât 4)