Duaları

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Kuran-ı Kerim
  4. »
  5. Oruç ile ilgili ayetler

Oruç ile ilgili ayetler

admin admin -
62 0
Oruç hakkında bilmeniz gerekenler hangi ayetler de var kuranda oruç var mı ? kaç gün tutulmalı diyanet bilgisi

Kur’an’da oruç ile ilgili ayetler, Müslümanlar için önemli bir öneme sahiptir. Kur’an’ın farklı bölümlerinde oruç tutmanın farz olduğu belirtilmiştir. Bu ayetler, Müslümanların oruç ibadetini nasıl yerine getireceklerini açık bir şekilde ifade eder. Oruç ile ilgili ayetler, Müslümanlar için rehberlik ve ibadetlerini yerine getirme konusunda önemli bilgiler sunar. Kur’an’da oruç ile ilgili ayetler, Müslümanların ibadetlerini doğru bir şekilde yerine getirmeleri için rehberlik sağlar.

Oruç tutmak hangi ayette geçiyor?

Oruç tutmak, İslam inancında önemli bir ibadettir ve Kur’an’da da oruç tutmaktan bahsedilir. Oruç ile ilgili ayetler, Müslümanlar için bu ibadetin önemini vurgular. Kur’an’da oruç ile ilgili pek çok ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerden bazıları şunlardır:

Ey iman edenler, oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden kim bu aya yetişirse, onu oruçlu geçirsin. Kim hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler kadar başka günlerde tutsun.

Bu ayetler, Ramazan ayında oruç tutmayı farz kılan ve orucun önemini vurgulayan ayetlerdir. Oruç ile ilgili diğer ayetler de bu ibadetin önemini, niyetini ve nasıl tutulması gerektiğini belirtmektedir.

Kur’an’daki bu ayetler, Müslümanlar için orucun ibadet ve manevi önemini anlamalarına yardımcı olur. Bu ayetler, orucun ne zaman tutulacağı, kimlerin tutması gerektiği ve nasıl tutulması gerektiği konusunda rehberlik eder. Bu nedenle oruç ile ilgili ayetler önemlidir ve Müslümanlar için bu ibadeti yerine getirirken rehberlik kaynağıdır.

Oruç hangi ayette geçiyor?

Oruç, İslam inancına göre tutulan bir ibadettir ve Kuran’da bu konuyla ilgili pek çok ayet bulunmaktadır.

Oruç ile ilgili ayetler, Müslümanların oruç tutmalarını ve bu ibadetin önemini vurgulamaktadır. Bu ayetler arasında en bilinenleri şunlardır:

“Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı ki sakınasınız.” (Bakara Suresi, 183. Ayet)

Bu ayet, orucun Müslümanlar için farz kılındığını ve bu ibadetin bir disiplin ve kendini kontrol etme aracı olduğunu belirtmektedir.

“Yazılı günler(dört ay) dışında olan aylarda, kim hasta olur veya yolculukta olur da (oruca ge-ti-r)e-me-zse(geriye kal-an orucu) ba-ş-ka günler-de oruc tutar.” (Bakara Suresi, 184. Ayet)

Bu ayet, orucun ne zaman tutulması gerektiği konusunda istisnaları ve kolaylaştırmaları içermektedir.

Bu ayetler, orucun ne zaman, nasıl ve kimler için farz olduğunu detaylı bir şekilde açıklamaktadır. Oruç ibadetiyle ilgili olan bu ayetleri okuyarak, İslam dininde orucun neden tutulduğu ve nasıl uygulanması gerektiği konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz. Bu ayetler, Müslümanlar için orucun önemini ve gerekliliğini vurgulamaktadır. Bu nedenle oruç, İslam inancında büyük bir öneme sahip bir ibadettir.

Oruç ile ilgili ayetler, Müslümanların oruç tutmalarını ve bu ibadetin önemini vurgulamaktadır. Bu ayetler arasında en bilinenleri şunlardır:

“Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı ki sakınasınız.” (Bakara Suresi, 183. Ayet)

Bu ayet, orucun Müslümanlar için farz kılındığını ve bu ibadetin bir disiplin ve kendini kontrol etme aracı olduğunu belirtmektedir.

“Yazılı günler(dört ay) dışında olan aylarda, kim hasta olur veya yolculukta olur da (oruca ge-ti-r)e-me-zse(geriye kal-an orucu) ba-ş-ka günler-de oruc tutar.” (Bakara Suresi, 184. Ayet)

Bu ayet, orucun ne zaman tutulması gerektiği konusunda istisnaları ve kolaylaştırmaları içermektedir.

Bu ayetler, orucun ne zaman, nasıl ve kimler için farz olduğunu detaylı bir şekilde açıklamaktadır. Oruç ibadetiyle ilgili olan bu ayetleri okuyarak, İslam dininde orucun neden tutulduğu ve nasıl uygulanması gerektiği konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz. Bu ayetler, Müslümanlar için orucun önemini ve gerekliliğini vurgulamaktadır. Bu nedenle oruç, İslam inancında büyük bir öneme sahip bir ibadettir.

Kurana göre oruç nasıl tutulur?

Kur’an’da oruç tutmanın detayları açıkça belirtilmiştir. Oruç, sabahın ilk ışıklarından gün batımına kadar olan süre boyunca yiyecek, içecek ve cinsel ilişki gibi belirli şeylerden uzak durmayı içerir. Kur’an’da oruçla ilgili önemli ayetler bulunmaktadır ve bu ayetler Müslümanlar için orucun nasıl tutulması gerektiği konusunda rehberlik etmektedir. Oruç ile ilgili ayetler, Müslümanlara orucun sadece fiziksel bir eylem olmadığını, aynı zamanda manevi bir ibadet olduğunu öğretir.

Kur’an’da oruç ile ilgili ayetlerin detaylarına baktığımızda, orucun tutulma amacını, süresini ve kurallarını bulabiliriz. Bu ayetler, orucun sadece Allah’a adanmış bir ibadet olduğunu vurgular ve Müslümanlara ruhsal arınma, takva ve sabır kazanmak için oruç tutmalarını emreder. Oruç ile ilgili ayetler aynı zamanda Ramazan ayında orucun kaç gün tutulacağını da belirtir, bu da Müslümanlar için önemli bir bilgidir. Oruç ile ilgili ayetler, inananlara ruhsal ve fiziksel sağlık için bir rehberlik sunar.

Bu ayetleri aşağıdaki tabloda özetleyebiliriz:

Ayet Numarası Konu Detay
2:183 Oruç Amacı Orucun takva kazanmak, şükretmek ve sabır öğrenmek gibi manevi amaçlarını vurgular.
2:185 Oruç Süresi Ramazan ayında oruç tutmanın farz olduğunu ve bu ayda Kur’an’ın indirildiğini belirtir.
2:187 Oruç Kuralları Oruç tutan kişilere geceleyin yemek yemek, topluca mescitlere gitmek gibi kuralları hatırlatır.

Bu ayetler, orucun nasıl tutulması gerektiği konusunda Müslümanlara detaylı bir rehberlik sunar ve bu manevi ibadetin önemini vurgular.

Kuranda Kaç Gün Oruç Tutulur?

Kur’an’da belirtilen oruç tutma süresi, Müslümanlar tarafından her yıl uygulanan Ramazan ayı boyunca 30 gün olarak belirtilmiştir. İslam inancına göre, oruç Ramazan ayının her günü tutulmalıdır. Bu süre boyunca gündoğumundan günbatımına kadar olan süre zarfında niyet edilerek oruç tutulur. Ramazan ayı boyunca tutulan oruç, Müslümanların manevi ve dini anlamda kendilerini arındırdığı, sabır, şükür, yardımlaşma ve dayanışma gibi değerleri güçlendirdiği kutsal bir ay olarak kabul edilir.

Karşılaştırma Tablosu: Diğer İslami Günlerde Oruç Tutma Süresi

İslami Günler Oruç Tutma Süresi
Ramazan Ayı 30 Gün
Muharrem Ayı 1 Gün
Aşure Günü 1 Gün
Regaip Kandili 1 Gün

Bu süreçte, Kur’an’da oruçla ilgili ayetlerde de belirtildiği gibi, oruç tutmanın Müslümanlar için önemi ve değeri vurgulanmaktadır. Bu süreçte oruç tutmanın kişisel gelişime katkısı da oldukça büyüktür. Bu nedenle Ramazan ayı boyunca 30 gün süresince oruç tutma ibadeti, Müslümanlar için büyük bir manevi değer taşır.

Bakara / 183. Ayet
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَۙ

Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Umulur ki böylece günah ve fenâlıklardan korunursunuz.

Bakara / 185. Ayet
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِۚ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُۜ وَمَنْ كَانَ مَر۪يضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَۜ يُر۪يدُ اللّٰهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُر۪يدُ بِكُمُ الْعُسْرَۘ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Orucun farz kılındığı ramazan ayı, insanlara hidâyet rehberi olup onlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayırıcı en açık delilleri ihtiva eden Kur’an’ın indirildiği aydır. İşte bu sebeple içinizden ramazan ayına erişen orucunu tutsun. Ancak hasta veya yolcu olup da oruç tutamayan kimse, tutamadığı oruçları başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık diler, fakat zorluk dilemez. Bütün bunlar sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu gösterdiği için Allah’ın yüceliğini tanımanız ve O’na şükretmeniz içindir.

Bakara / 187. Ayet

اُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ اِلٰى نِسَٓائِكُمْۜ هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ عَلِمَ اللّٰهُ اَنَّكُمْ كُنْتُمْ تَخْتَانُونَ اَنْفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنْكُمْۚ فَالْـٰٔنَ بَاشِرُوهُنَّ وَابْتَغُوا مَا كَتَبَ اللّٰهُ لَكُمْۖ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا حَتّٰى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الْاَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الْاَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِۖ ثُمَّ اَتِمُّوا الصِّيَامَ اِلَى الَّيْلِۚ وَلَا تُبَاشِرُوهُنَّ وَاَنْتُمْ عَاكِفُونَۙ فِي الْمَسَاجِدِۜ تِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِ فَلَا تَقْرَبُوهَاۜ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ اٰيَاتِه۪ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ

Oruç gecelerinde eşlerinizle ilişkide bulunmanız size helâl kılındı. Onlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbise durumundasınız. Allah, nefislerinize karşı koyamayacağını bildiği için tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Bundan böyle eşlerinizle beraber olabilir ve Allah’ın sizin için takdir buyurduğu nesli arzu ve talep edebilirsiniz. Fecrin, beyaz ipliğe benzeyen aydınlığı siyah ipliğe benzeyen gece karanlığından ayrılıncaya kadar bütün gece yiyin için. Sonra güneş batıp akşam namazı vakti girinceye kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde itikâfa çekildiğinizde eşlerinizle geceleri bile ilişkide bulunmayın! Bunlar Allah’ın belirlediği sınırlardır; sakın bu sınırlara yaklaşmayın! İşte Allah insanlara âyetlerini böylece açıklamaktadır ki, günahları terkedip kendisine karşı gelmekten sakınabilsinler.

Bakara / 196. Ayet

وَاَتِمُّوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّٰهِۜ فَاِنْ اُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ وَلَا تَحْلِقُوا رُؤُ۫سَكُمْ حَتّٰى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُۜ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَر۪يضًا اَوْ بِه۪ٓ اَذًى مِنْ رَأْسِه۪ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ اَوْ صَدَقَةٍ اَوْ نُسُكٍۚ فَاِذَٓا اَمِنْتُمْ۠ فَمَنْ تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ اِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلٰثَةِ اَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ اِذَا رَجَعْتُمْۜ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌۜ ذٰلِكَ لِمَنْ لَمْ يَكُنْ اَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ۟

Başladığınız haccı ve umreyi Allah rızâsı için tamamlayın. Eğer bir engel çıkar da tamamlayamazsanız, o zaman maddî durumunuza uygun bir kurban gönderin. O kurban, yerine varıp kesilinceye kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Aranızdan hastalanan veya başında bir rahatsızlığı bulunduğu için vaktinden önce tıraş olma zorunda kalanlar ise fidye olarak ya oruç tutsun ya sadaka versin veya kurban kessin. Emniyet ve genişlik içinde olduğunuzda, içinizden kim hac zamanına kadar umre yaparsa, maddî durumuna uygun bir kurban kessin. Kurban kesemeyenler ise üçü hacda, yedisi de hacdan döndükten sonra olmak üzere tam on gün oruç tutsunlar. Bu hüküm, Mescid-i Harâm civârında oturmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, Allah’ın cezası pek şiddetlidir.

Nisâ / 92. Ayet

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ اَنْ يَقْتُلَ مُؤْمِنًا اِلَّا خَطَـًٔاۚ وَمَنْ قَتَلَ مُؤْمِنًا خَطَـًٔا فَتَحْر۪يرُ رَقَبَةٍ مُؤْمِنَةٍ وَدِيَةٌ مُسَلَّمَةٌ اِلٰٓى اَهْلِه۪ٓ اِلَّٓا اَنْ يَصَّدَّقُواۜ فَاِنْ كَانَ مِنْ قَوْمٍ عَدُوٍّ لَكُمْ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَتَحْر۪يرُ رَقَبَةٍ مُؤْمِنَةٍۜ وَاِنْ كَانَ مِنْ قَوْمٍ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ م۪يثَاقٌ فَدِيَةٌ مُسَلَّمَةٌ اِلٰٓى اَهْلِه۪ وَتَحْر۪يرُ رَقَبَةٍ مُؤْمِنَةٍۚ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِۘ تَوْبَةً مِنَ اللّٰهِۜ وَكَانَ اللّٰهُ عَل۪يمًا حَك۪يمًا

Bir mü’minin diğer bir mü’mini öldürmesi olacak şey değildir. Fakat yanlışlıkla olabilir. Kim yanlışlıkla bir mü’mini öldürürse, cezası, mü’min bir köleyi azat etmesi ve ölenin ailesine diyet ödemesidir. Ancak ölenin ailesi bağışlarsa, diyet ödemesi gerekmez. Şâyet ölen mü’min olmakla birlikte size düşman olan bir kavimden ise, öldürenin cezası, sadece mü’min bir köleyi azat etmesidir. Eğer öldürülen kişi, aranızda anlaşma bulunan kâfir bir kavimdense, o takdirde ceza, ölenin ailesine diyet ödemesi ve mü’min bir köleyi azat etmesidir. Bunları yerine getirmek için yeterli imkânlara sahip olamayan, bunun yerine peş peşe iki ay oruç tutmalıdır. Allah bu cezaları, yanlışlıkla adam öldüren kimsenin tevbesini kabul etmek için koymuştur. Allah, hakkıyla bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.

Mâide / 89. Ayet

لَا يُؤَاخِذُكُمُ اللّٰهُ بِاللَّغْوِ ف۪ٓي اَيْمَانِكُمْ وَلٰكِنْ يُؤَاخِذُكُمْ بِمَا عَقَّدْتُمُ الْاَيْمَانَۚ فَكَفَّارَتُهُٓ اِطْعَامُ عَشَرَةِ مَسَاك۪ينَ مِنْ اَوْسَطِ مَا تُطْعِمُونَ اَهْل۪يكُمْ اَوْ كِسْوَتُهُمْ اَوْ تَحْر۪يرُ رَقَبَةٍۜ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلٰثَةِ اَيَّامٍۜ ذٰلِكَ كَفَّارَةُ اَيْمَانِكُمْ اِذَا حَلَفْتُمْۜ وَاحْفَظُٓوا اَيْمَانَكُمْۜ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِه۪ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Allah kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Bunun kefâreti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisiyle on fakiri bir gün sabah akşam doyurmak veya giydiğiniz orta hallisiyle onları giydirmek yahut bir köleyi hürriyetine kavuşturmaktır. Buna gücü yetmeyen üç gün oruç tutmalıdır. İşte yemin ettiğinizde onu bozmanın kefâreti budur. Bununla birlikte, yeminlerinize bağlı kalıp gereğini yerine getirin. Şükredebilmeniz için Allah size âyetlerini işte böyle açıklamaktadır.

Mücâdele / 4. Ayet

فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَتَمَٓاسَّاۚ فَمَنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَاِطْعَامُ سِتّ۪ينَ مِسْك۪ينًاۜ ذٰلِكَ لِتُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ۜ وَتِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِۜ وَلِلْكَافِر۪ينَ عَذَابٌ اَل۪يمٌ

Köle azat etmek için imkân bulamayan kişi, hanımıyla cinsî münasebetten önce hiç ara vermeden iki ay oruç tutmalıdır. Buna gücü yetmeyen de altmış fakiri doyurmalıdır. Bu hükümler, Allah’a ve Rasûlü’ne imanınızı ispat etmeniz için konulmuştur. Bunlar Allah’ın çizdiği sınırlardır. Bu sınırları kabul etmeyen kâfirler için ise can yakıcı bir azap vardır.

Bakara / 184. Ayet

اَيَّامًا مَعْدُودَاتٍۜ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَر۪يضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَۜ وَعَلَى الَّذ۪ينَ يُط۪يقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْك۪ينٍۜ فَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرًا فَهُوَ خَيْرٌ لَهُۜ وَاَنْ تَصُومُوا خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ

Oruç sayılı ve belli günlerde tutulur. Ancak bu günlerde hasta olup veya yolculuğa çıkıp da oruç tutamayanlarınız, tutamadığı oruçları diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlara ise, tutamadıkları her gün için bir fakiri bir gün doyuracak kadar fidye gerekir. Kim de, gönlünden koparak birden fazla fakiri doyurur veya fidye miktarını artırırsa, kendisi için daha hayırlı olur. Ama her şeye rağmen oruç tutmanız, bir bilseniz, sizin için elbette daha hayırlıdır.

Mâide / 95. Ayet

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَقْتُلُوا الصَّيْدَ وَاَنْتُمْ حُرُمٌۜ وَمَنْ قَتَلَهُ مِنْكُمْ مُتَعَمِّدًا فَجَزَٓاءٌ مِثْلُ مَا قَتَلَ مِنَ النَّعَمِ يَحْكُمُ بِه۪ ذَوَا عَدْلٍ مِنْكُمْ هَدْيًا بَالِغَ الْكَعْبَةِ اَوْ كَفَّارَةٌ طَعَامُ مَسَاك۪ينَ اَوْ عَدْلُ ذٰلِكَ صِيَامًا لِيَذُوقَ وَبَالَ اَمْرِه۪ۜ عَفَا اللّٰهُ عَمَّا سَلَفَۜ وَمَنْ عَادَ فَيَنْتَقِمُ اللّٰهُ مِنْهُۜ وَاللّٰهُ عَز۪يزٌ ذُو انْتِقَامٍ

Ey iman edenler! İhramlı iken av hayvanlarını öldürmeyin. İçinizde kim bu halde iken kasten bir hayvanı öldürürse, yaptığı işin vebâlini tatması için verilecek ceza şudur: Ya içinizden iki âdil kimsenin kararıyla öldürdüğü ava eş değerdeki bir hayvanı Kâbe’ye ulaştırarak kurban etmek veya kefâret olarak fakirleri doyurmak yahut ona denk gelecek şekilde oruç tutmaktır. Bu konuda geçmişte yapılan hataları Allah affetmiştir. Fakat kim tekrar o günahı işlerse, Allah bunun intikamını ondan alır. Çünkü Allah, kudreti dâimâ üstün gelendir, intikam alandır.

Meryem / 26. Ayet

فَكُل۪ي وَاشْرَب۪ي وَقَرّ۪ي عَيْنًاۚ فَاِمَّا تَرَيِنَّ مِنَ الْبَشَرِ اَحَدًاۙ فَقُول۪ٓي اِنّ۪ي نَذَرْتُ لِلرَّحْمٰنِ صَوْمًا فَلَنْ اُكَلِّمَ الْيَوْمَ اِنْسِيًّاۚ

“Ye, iç, gözün aydın olsun! İnsanlardan birini görecek olursan: «Ben Rahmân’a susma orucu adamıştım. O bakımdan bugün hiç kimseyle konuşmayacağım» diye işaret et.”

Ahzâb / 35. Ayet

اِنَّ الْمُسْلِم۪ينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْقَانِت۪ينَ وَالْقَانِتَاتِ وَالصَّادِق۪ينَ وَالصَّادِقَاتِ وَالصَّابِر۪ينَ وَالصَّابِرَاتِ وَالْخَاشِع۪ينَ وَالْخَاشِعَاتِ وَالْمُتَصَدِّق۪ينَ وَالْمُتَصَدِّقَاتِ وَالصَّٓائِم۪ينَ وَالصَّٓائِمَاتِ وَالْحَافِظ۪ينَ فُرُوجَهُمْ وَالْحَافِظَاتِ وَالذَّاكِر۪ينَ اللّٰهَ كَث۪يرًا وَالذَّاكِرَاتِ اَعَدَّ اللّٰهُ لَهُمْ مَغْفِرَةً وَاَجْرًا عَظ۪يمًا

Allah’a tam teslim olmuş erkekler ve Allah’a tam teslim olmuş kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, İslâm’ın emirlerine itaate devam eden erkekler ve itaate devam eden kadınlar, bütün söz ve davranışlarında dürüst ve yalandan uzak erkekler ve dürüst ve yalandan uzak kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, Allah’a karşı saygılı ve alçakgönüllü erkekler ve Allah’a karşı saygılı ve alçakgönüllü kadınlar, Allah yolunda muhtaçlara harcamada bulunan erkekler ve harcamada bulunan kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, iffetlerini koruyan erkekler ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve Allah’ı çok zikreden kadınlar: işte bunlar için Allah, hem bir bağışlanma hem de pek büyük bir mükâfat hazırlamıştır.

Tahrim / 5. Ayet

عَسٰى رَبُّهُٓ اِنْ طَلَّقَكُنَّ اَنْ يُبْدِلَهُٓ اَزْوَاجًا خَيْرًا مِنْكُنَّ مُسْلِمَاتٍ مُؤْمِنَاتٍ قَانِتَاتٍ تَٓائِبَاتٍ عَابِدَاتٍ سَٓائِحَاتٍ ثَيِّبَاتٍ وَاَبْكَارًا

Peygamber sizi boşayacak olursa, bakarsınız sizin yerinize Rabbi ona sizden daha hayırlı olan, Allah’a teslimiyet gösteren, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibâdete düşkün, oruç tutan dul ve bâkire başka eşler nasip eder.

Puanla
[Total: 1 Average: 5]

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir